Seçimler, bizim seçimlerimiz…

Öz geçmişleri inceleyenler bilir; Mimarlık Fakültesinden mezun, pazarlama eğitimleri almış, profesyonel hayatını satış uzmanı olarak geçirenler, siyasal bilgilerden diplomasını alıp yazılım kurslarına gitmiş yazılımcı olanlar veya arkeolojiyi bitirmiş muhasebe kursları almış, pazarlama uzmanlarının sayısı çok fazla. Biz IK’cılar, Eğitim Bilgileri, Kurs Bilgileri ve İş Deneyimleri, başlıkları altında bir uyuma rastladığımızda seviniriz. “Kararını vermiş, bu iş için okumuş, ek bilgiler edinmiş, profesyonel tecrübe kazanmış” deriz.

Hayatımızda bir çok seçimi;  başımıza ne getireceğini bilmeden yaparız, ancak yaşadıklarımızdan sonra kararlarımızın doğru olup olmadığını anlayabiliriz.

Bu belirsizlik bize, bazı seçimlerimizde büyük bir yük getirir. Özellikle üniversite seçimimiz, geleceğimizin yönünü kalın çizgilerle değiştirebileceğimiz bir seçimdir.

Üniversite sınavlarına girerken 18 yaşının verdiği  yerden bir kaç metre yukarıda yürüyebildiğini kanıtlama dürtüsü, seçimlerimizi de oldukça etkilemektedir. Her ne kadar o zamanlar, asi geçinsek de, ailemizin değerlerini göz önünde bulundurarak yaptığımız seçimler nedeni ile pişmanlıklar yaşayanlarımız azımsanacak sayıda değildir. Kimimiz okuyacağı dalı seçerken ihtiraslarına yenik düşmüştür, kimimiz ailesine, kimimiz en çok para getiren işi araştırıp ona göre karar vermiştir, kimimiz zamanın şartlarına göre prestji olduğunu düşündüğü bir alanı seçmiştir, kimimiz ise kendini yaşadığı toplumun değerleri ile sınırlamıştır. Ama hepimiz yolları farklı olsa bile mutlu olmayı hedeflemiştir.

Peki olabildik mi?

40’lı yaşlarda, doktorluğu bırakıp bir koroda şarkı söylemek isteyenler, mühendis olup bar işletmeye başlayanlar, bankacı olup pasta börek yapıp satanlar, avukat olup hediye dükkanı açanlar…

Hepsi başarılı sayılmak için kendi gerçeğini yaşamak yerine, başkalarının isteklerini belirlemeye çalışıp ona göre hareket edenler ve ancak ayaklarının üzerinde durunca kendi isteklerini gerçekleştirmeye fırsat bulabilenler…

Sonradan hayallerini gerçekleştirenler, en azından hayatlarının bir kısmında bunu yapmanın verdiği haz ile yaşıyorlar ya diğerleri?

Diğerleri, her gün emeklilik yaşı hesaplıyor.

Share Button