Son zamanların artan modası stres mülakatları…

Son zamanlarda, iş arayan adaylar arasında giderek şikayet konusu olmaya başlayan stres mülakatlarından bahsetmek istiyorum bugün…

Türkiye gibi ülkelerde, adaylar stres mülakatlarında gördükleri muamele nedeni ile olayı kişiselleştirirler.

Bu nedenle de bu tür bir mülakat sonrası aday; diğer her mülakatta, gittiği her yerde, bulunduğu her sosyal ortamda ve en önemlisi internette, bloglarda, bu deneyimlerinden bahsetmekten çekinmezler. Bu da, her şeyden önce firmanın kaş yapacağım derken göz çıkarması demektir.

Yeterli deneyimi ve bilgisi olmayan insan kaynakları uzmanlarının, hatta bundan daha da kötüsü birim yöneticilerinin kulaktan dolma bilgiler ile, profesyonel kültürümüz ile ilgisi olmayan yurt dışı kaynaklı mülakat sorularını bire bir çevirerek veya internette “stres mülakatı soruları”nı araştırıp soru setlerini kopyalayarak, stres mülakatı yapmaları; dış dünyadan, o firmanın insan kaynaklarına bakışına büyük zarar getirmekte ve tüm sektörde hatta bilinen bir firma ise, tüm sosyal medyada imajını zedeleyecek gündemlere malzeme olmaktadır.

Psikoloji temelli olmayan yöneticiler, adayın göstereceği tepkileri; “ben o durumda olsaydım ne yapardım” ölçütünü kullanarak değerlendirmektedirler.

Bu da adayı gereksiz yere sıkıştırmalarına ve yormalarına neden olmaktadır. Hatta adaya hakaret ve kişiliğine saldırı türünde uygulamalara kadar giden mülakatların olduğu da, maalesef duyulmaktadır.

Bu nedenle stres mülakatının, mutlaka ama mutlaka uzman psikologlara bırakılmasından yanayım. Uzman psikologlar sayesinde, adayların verdikleri her tepkinin, her bir mikro hareketin bile bilimsel ölçütlere uygun olarak değerlendirilmesi, firmanın da işe alım süreçlerinde ne kadar objektif olduğunun bir göstergesi olacaktır.

Stres mükakatlarını yapanların yetkin, bu konuda ehil olan kişilerden oluşması gerekliliğinin yanı sıra, her pozisyon için de stres mükalatanın yapılmaması bir diğer gerekliliktir, kanımca…

Stres mükakatları; yatırım bankacılığı, polis, pilot, broker, asker, hava trafik kontrolörü gibi; kişinin, stres altında iken,  kendini, durumu ve çevreyi nasıl kontrol altına aldığının ölçülmesi için yapılması gereken görevler için tercih edilmesi gereken bir mülakat türüdür.

Daha fazla kişiye yön vermek ve  daha fazla gücü kontrol etmek, kişilerin üstüne ister istemez daha fazla yük binmesine neden olur. Bu nedenle de üst düzey yönetici adayları için de bu yöntem uygulanabilir. Stresli ortamdan ne kadar kötü etkilendiği, olumsuzlukları fırsata ya da pozitif yöne çevirebilme yeteneğini ölçebilmek, hata oranını yükseltmeden ve çalışanlarının da motivasyonlarını ve performanslarını düşürmeden, takımı dağıtmadan ortamı ve durumu yönetmesi gerektiği için yöneticilerin, ne tür tepkiler verdiği, stres mülakatlarında ölçülür.

Doğası gereği stres altında bulunacak pozisyonların dışında, her tür pozisyonda stres mülakatı yapılması, bana göre moda olan bir uygulamanın bilinçsizce kullanılması demektir. Firmalar için; “Biz stres mülakatı yapıyoruz” diyerek kendilerini farklı göstermeye çalışmalarından başka bir şekilde algılanmayacaktır.

Mülakat sonrası ise adaya bilgi vermek, stres mülakatlarının vazgeçilmez bir parçasıdır.

Adaya mülakat sonrası, “şu sorulardan itibaren stres mülakatındaydınız, bu da başvurduğunuz pozisyon için şu nedenlerden dolayı gereklidir ve siz mülakat sırasında şu şekilde hareket ederek bunu doğru yaptınız, şu yönlerinizi de geliştirmeniz gerekir” şeklinde geri bildirim verilmelidir.

Ancak bu şekilde, stres mülakatı sonrası adayın da neyi neden yaptığını anlaması sizinle empati kurması ve size hak vermesi gerekir. Böylece her gittiği ortamda “sizin nasıl kaba biri olduğunuzu, bu tür bir firmada işe girecek ise hiç işe girmemesinin daha iyi olacağını veya iş arayan dost ve arkadaşlarına sizin firmanıza başvurmaması gerektiğini söylemesi” kadar doğal bir insan davranışı olmayacaktır. Hatta piyasada ürünü veya hizmeti olan firmaların da, o ürün veya hizmetini kullanması adayın, kendisine hakaret eden bir firmaya üstüne para vermesi şeklinde rahatsız edici bir duruma sokacaktır. Bu nedenle de, ürün veya hizmeti de kötüleyebilecektir.

Stres mülakatlarının; yetkili kişiler dışında, her pozisyona uygulanması ve mülakat sonunda adaya geri bildirim verilmemesi, bana göre, kişiye, kişisel hak ve hürriyetlere saygısızlıktır.

Mülakatı yapanların, unutmaması gereken en önemli konulardan birisi, kendisi hakkında olumsuz algı yaratılması ile oluşacak imajın hayatlarını nasıl etkileyeceğidir. İş hayatında, her birimizin en olmayacak yerlerde en olmayacak kişiler ile karşılaştığımız hikayelerimiz vardır mutlaka…Bugün bu şirkette kötü bir mülakat deneyimi geçirdiğiniz adayı, yarın bir başka firmada sizinle mülakat yaparken bulabilirsiniz.

Ve elbette, firmaların, insan kaynaklarına verdiği değer; çalışanları ile birlikte adaylarına da gösterdikleri  saygı ve profesyonellik ile doğru orantılıdır.

Share Button