Kadın eczaneden içeri girer…

Engüçlü Fort, ilacından alacaktır ama aslında eczacıya bir konuda da danışmak ister.

Bakar kendisi ile ilgilenen çocuktur, sormaktan vaz geçer. Ama kasada oturan kıza bakar, biraz daha büyüktür yaşı küçük te olsa… Yine de şansını denemek ister.

-Ben aslında bir şey sormak istiyordum. Bugün grip aşısı oldum. Fakat şimdi biraz boğazım kaşınmaya başladı. Acaba….

Kasadaki kız henüz tamamlanmamış soruya cevap verir;

-aaa evet evet, olmaz

Kadın bir süre sessiz kalır. Kafasından tek soru geçer “ne olmaz?” Anladığından değil, sadece o sinir bozucu sessizliği bozmak için konuşmaya başlar;

-hımm olmaz diyorsunuz, ama ben….

Kız, sorulmayan sorulara cevap vermek için can atmaktadır;

-etkilemez ama isterseniz bir eczacı hanıma sorayım.

Ahh evet der kadın, eczacı hanıma bir soralım lütfen…

Kız, telefon ile eczacı hanımı arar;

-bir hanım geldi, sabah aşı olmuş ama boğazı ağrıyor, kaşınıyor falan

Kadın müdahale eder; “ağrımıyor, sadece kaşınıyor”

Kız telefona;

-kaşınıyormuş, olmaz di mi, Hilal hanım?

Kadın, “eczacı da anladı galiba, ben anlamıyorum ama” diye kendine kıza dururken, kız kadına döner.

-olmaz, etkilemezmiş.

Kadın bu sefer işi şansa bırakmaz;

-önce aşı oldum, sonra boğazım kaşındı, boğaz kaşıntım aşıdan önce değildi, sanırım siz…

Kız hemen atılır, isterseniz eczacı hanıma vereyim ben sizi…

Kadın, can havli ile telefonu eline alır;

-Merhaba, sizi rahatsız ediyorum ama (aslında eczanenizde dursanız bu konuşmayı yapmayacaktık diye geçirir içinden), ben sabah grip aşısı oldum. Şimdi de boğazım hafiften kaşınmaya başladı. Bu durumda bir ilaç alsam mı, ne alsam diye size sormak istiyordum.

-“aa öyle mi der”, telefonun diğer ucundaki ses,

-ben boğazım kaşındıktan sonra, gidip geçsin diye aşı olmadım, sanırım hanım kızımız öyle sanıyor, o nedenle de bana aşının, boğaz kaşıntımı geçirmeyeceğini söylemeye çalışıyor eğer doğru anlayabildiysem…

-ahh anladım dedi eczacı, o zaman hemen antibiyotiğe başlamayın siz yine de, Çiğnedur Pastil alın yeterlidir.

-çok teşekkür ederim hanımefedi, sağolun.

Bu iletişim kazalarını günde kaç kez yaşıyoruz? Ve toplasak acaba hayatımızın ne kadar kısmında, anlaşılmak için çaba harcıyoruz?

Yılda kaç gün, birine bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz. Sonra onun doğru anlayıp anlamadığını, anlamak için tekrar tekrar anlatıyoruz?

Biz bilemeyiz ama, bir gün isviçreli bilim adamlarından araştırma sonuçlarını öğreniriz nasıl olsa….

Share Button