Yine mi ön yazı?

Bana kalırsa, iş arayanların korkulu rüyası, özgeçmiş ve mülakatlar değil ön yazılardır. Nerden mi çıkarıyorum? Özgeçmişlerin bilhassa kendisinden…

Düşünsenize, bırakın mühendislik, matematik, teknik eğitim almış olanlarımızı, gazetecilik, iletişim, halkla ilişkiler ve insan kaynakları eğitimleri almışlarımızın bile en büyük korkusu ön yazılar…

-Ben şimdi kendi hakkımda ne diyeceğim?

-Özgeçmişimi okuduğunda ne yaptığımı anlamıyorsa, o işi yapmasın kardeşim?

-Ön yaaazııı, ön yazıııı, ön yazı?

-Ön yazı mı, çok mu gerekli?

Kafamızda binbir soru, binbir birbirini tutmayan bir türlü içe sinmeyen cümleler silsilesi…

-Kısa ve öz bir ön yazı derken, biyaografiye dönüşenler,

-Kendilerini övenler,

-Şiirlerden seçmeler koyanlar,

-Kopyalayıp yapıştıranlar,

-Onca çaba, araştırma, örneklerden kopyalayayım, kelimeleri değiştireyim derken zar zor hazırlamışım bir tane, yeter işte, kaç tane hazırlayacağım ki daha? diyenler.

Aslında kendinizi hiç zorlamayın, gelin beraber, kısa ve öz bir ön yazı nasıl yazılır, neden yazılır, kime yazılır, konusu ne olur bakalım…

Ön yazı, özgeçmişinizi inceleyen uzmanlar için, uzmanlık alanınızın ne olduğu ve buna bağlı olarak hedeflerinizi ortaya koyan bir kaç cümlelik bir yazıdır. Daha fazlası değil.

Bu arada size bir sır vereyim o ön yazılar okunuyor. Evet maalesef….

Çok çok kötü bir ön yazı okuduğumuzda, bir de özgeçmişini inceliyoruz elbette, ama iyi bir ön yazı özgeçmişi daha farklı bir gözle okumamıza neden oluyor.

Hangi pozisyon için başvurursanız vurun, sonuçta, yöneticilerinize raporlama yapacak ve e-postalar göndereceksiniz. Bu nedenle, imla kurallarından, kurduğunuz cümle yapılarına, kendinizi ifade etme becerinize kadar hakkınızdaki bir çok konuda bilgi sahibi olabilmek için, ön yazılarınızı okuyoruz.

Ön yazıya başlarken mutlaka kime hitap ediyorsanız, onun adını yazın. Sayın Evrim İnkaya diye başlayın. Eğer ismini bilmiyorsanız ve yöneticiye gönderiyorsanız, Sayın İnsan Kaynakları Yöneticisi diye hitap edin. Eğer, kariyer sitelerinde bulunan özgeçmişiniz için, genel bir ön yazı yazıyorsanız, Sayın Yetkili diye hitap edebilirsiniz.

Bana gönderilen fakat, Sayın Ahmet Hoşgördü, diye başlayan ön yazılar gördüm. Yazdığınız ön yazıları, her pozisyon ve şirket için alıp kopyalıyorsanız, ön yazınız size yarardan çok zarar getirecektir. Uzmanların, böyle bir adayın, dikkat eksikliği olduğundan başlayın da, işine değer vermediği hatta kendi geleceğine saygısı olmadığına kadar uzanabilecek, ön yargılara sahip olmalarına neden olabilir. Aman dikkat edin. 

Ve asıl kısım başlıyor!!!

İlk cümle sıkıcı olup okumaktan vaz mı geçecekler, yoksa sizin kim olduğunuzu merak edip “bu CV incelemeye değer” mi diyecekler?

Bu bölümde tek cümle ile, başvurduğunuz ilanın yayınlandığı mecra ve pozisyonun adı önem kazanıyor. Çok daha fazla detaya gerek yok. Farkındaysanız “pozisyonun adı” dedim. Bu demek oluyor ki, her pozisyon için ayrı bir ön yazı yazmak gerekecek. Daha önce yazdığınız bir ön yazıyı kopyalıyorsanız aman dikkat edin, pozisyonun adı eski kalmasın.

Şimdi geliyoruz en önemli paragrafa…

Sizin diğerlerinden ne farkınızın olduğunu bu bölümde görmek isteriz.

Neden sizi mülakat çağıralım?

Bu bölümde kendinizden ve ilana neden baş vurduğunuzdan bahsedeceksiniz. Ama sakın biyografinizi yazmayın. Özgeçmişinizin aynısını, düz yazı şeklinde bu bölüme taşımayın. Okumakta zorlanırız. Çünkü günde binlerce özgeçmiş incelemek ve okumak zorundayız.

Ya da, bu ilan için biçilmiş kaftan olduğunuzu belirten cümlelerden de uzak kalın. En anlamsız cümlelerden biri pozisyonun gerektirdiği çoğu özelliği taşıyorum” cümlesidir. Bu cümleyi okuduğumuzda bir çok meslektaşımın aklına; pozisyonun gerektirdiği özelliklerden kastınız bizimki ile aynı mı ve o çoğu özellik nedir? soruları gelecektir.

Örneğin, “…problem çözme, zaman yönetimi ve uzun vadeli düşünebilme yeteneklerim ile sonuç odaklı, katılımcı ve insan ilişkilerinde empati ile yaklaşımım….” şeklinde cümleleri hiç kurmayın. Zira hakkınızdaki tüm bu değerlendirmeler, uzun soluklu test ve değerlendirme merkezi çalışmaları ile ortaya çıkarılmaktadır. Ayrıca her ne kadar “insan” olmanın getirdiği güzel yetkinliklerden biri ise de, bazı pozisyonlar için “empatik yaklaşım” istemeyebiliriz. Kendinize ait bir şirketinizin olduğunu ve devamlı “empatik yaklaşım” sergileyen bir satış yöneticisine sahip olduğunuzu düşünsenize!!!

“Katılımcı”dan kastınız nedir? Toplantılara mı katılımcısınız, her konuya burnunuzu mu sokarsınız?

“Uzun vadeli düşünme yeteneği” derken, ne kadar uzun vadeli düşünüyorsunuz ve acaba kısa vadede hızlı çözümler sunamıyor musunuz? diye düşünebiliriz.

Bu nedenle bırakın hakkınızdaki yetkinlik ve bağlı davranışlarınızı, mülakat veya değerlendirme merkezi çalışmalarında konusunda uzman kişiler ortaya çıkarsın. Böylece hem ön yazınızda kalabalık etmemiş, hem de sizi zora sokacak ifadelerden kaçınmış olursunuz.

Peki ne yazacağız?

Özgeçmişinizde yaptığınız işleri kanıt olarak sunun. Başvurduğunuz pozisyonda yapabileceğiniz işleri daha önce yaptıklarınızı referans göstererek ortaya koyun. Burada da farkındaysanız, “başvurduğunuz” pozisyon için neler yapabileceğinizi yazmanızı söylüyorum. Bu yine yukarıda da dediğim gibi, başvurduğunuz pozisyonlar farklı ise, farklı bir ön yazı yazmanız sizin yararınıza olacaktır.

“Büyük Holding’te satış uzmanı olarak görev aldığım 3 yıl içerisinde, müşteri ile ilişkiler, %20 satış hacmini arttırma, sözleşme takipleri, müşteri ziyaretleri gibi yaptığım görevler ve aldığım sorumluluklarımın da yardımı ile, Satış Yöneticiliği görevini daha üstün bir performans ile yerine getireceğime inanıyorum.”

Başvurduğunuz pozisyon ile ilgili olarak, geçmişte hangi tecrübeleriniz oldu ise onları ön plana çıkarmak önemlidir. Aksi halde, yaptığınız her işin detayını yazmanız, ön yazınızın uzamasına sebep olur. Biz işinizin detayını zaten özgeçmişinizde yer alan İş Tecrübeleri bölümünde okuyoruz.

Önemli olan ön yazıyı okuyan uzmanların, hangi tecrübelerinizin başvurduğunuz pozisyona uygun olduğunu özet olarak görmeleri ve hedefinizin ne olduğudur. Pozisyon ile ilgili olarak abartmadan bir cümle ile kariyeriniz ile ilgili hedefinizi de belirtin. Elbette insan kaynakları yöneticisine “şirketinizin insan kaynaklarında 5 seneye kadar yönetici olmak en büyük hayalim” gibi bir cümle yazmayın. Makul, mantıklı ve uygulanabilir kariyer hedeflerinizden bahsedin.

Diğer sorumluluklarınızı ve tecrübelerinizi zaten mülakatlarda paylaşacaksınız.

Başlamak kadar bitirmek de zordur.

“Saygılarımla” mı diyeyim, “teşekkür” mü edeyim, diye saatlerce düşünmeyin.

“Detaylı özgeçmişimi ekte, görüşlerinize sunarım. Mülakata katılarak yetkinliklerimin pozisyona uygunluğu hakkında detaylı olarak konuşmak isterim.

İlginize Teşekkür ederim,

 Saygılarımla.”

 iyi bir bitiriş olabilir.

Veya eğer, aranan bir pozisyon değil de, genel bir özgeçmiş gönderiminden bahsediyorsak bitirişinize;

“Eğer özgeçmişimi ileride değerlendirilmek üzere özgeçmiş havuzunuza ekler veya ilgilenebilecek kişilere ulaştırabilirseniz çok memnun olurum.” cümlesini ekleyebilirsiniz.

Özgeçmişlerde ve ön yazılarda veya özgeçmişin iliştirildiği e-postalarda en çok gördüğüm sıkıntı ise maalesef imla kuralları. Lütfen Türkçe imla kurallarına dikkat edelim.

Daha önce yazdığım “Bir IK’cının Çığlıkları” adlı yazımda da belirttiğim gibi Türkçe imla kuralları ile ilgili kaynak internette bol bol mevcut. Ama yine kısa bir hatırlatma yapalım;

-Cümle büyük harfle başlar, nokta ile biter.

-Noktadan sonra boşluk bırakılır, yeni cümle başlar.

-Virgülden sonra boşluk bırakılır, cümle devam eder.

-“gelcem, gitcem, gidiyom” denmez, “geleceğim, gideceğim, gidiyorum” denir.

-“Bu şEKiLde” yazmak sadece okuyanı yorar.

-“Yanlız” değil “Yalnız” denir.

-“Yalnış” değil, “Yanlış” denir.

-“ğ” harfi “g” şeklinde yazılamaz.

-“Bende, sende” denmez. “Ben de, sen de” denir. “Dahi” anlamındaki “de”  ayrı yazılır.

-“burak, figen, can” denmez. “Burak, Figen, Can” denir. Özel isimlerin, illerin, ülkelerin ilk harfleri büyük yazılır.

-“ki” eki, bağlaç olarak kullanılıyorsa ayrı, iyelik eki olarak kullanılıyorsa birleşik yazılır.

-“v” yerine “w” yazılmaz…Yani Türkçe, Türkçe yazılır, twitter, whatsApp veya SMS Türkçesi yazılmaz.

-Kullandığınız dil “…yapıyorum, ediyorum” şeklinde olmamalıdır “…raporlarının hazırlanması” veya “…..raporlarını hazırlamak” gibi geniş zaman veya fiil cümleleri olmalıdır.

Share Button