Sri Lanka’dan…

Şimdi öncelikle Sri Lanka’ya takar sırtıma çantamı giderim diyenler için bir uyarım var.

Eskiden İngiliz sömürgesi olduğundan Sri Lanka’da trafik soldan akıyor. O akıyor da siz pek akamıyorsunuz. Bununla birlikte birbirine teğet geçen tuc tuc’lar yani Sri Lanka taksileri, motorları vs derken trafik bir de soldan akınca, araba kiralamak ve alırım başımı gezerim demek oldukça cesaret isteyen bir konu haline geliyor.

Araba kiralamaz, toplu taşımayı kullanırım derseniz, gamlı baykuş gibi olmak istemem ama maalesef o konu da pek iç açıcı değil. Bir kere zamanınız olmalı. Çünkü trenle gezmek isterseniz, en az 45 dakikalık gecikmelere alışmalısınız. Bir de tabii, trende sınıf meselesi var. Tren biletlerini, Avrupa’da olduğu gibi gişeden alır trene binerim derseniz, 3.ncü sınıfta aşırı ter kokuları, kalabalık, sıkış tıkış ve ayakta gitmeyi göze alıyorsunuz demektir. Yok eğer, 1. veya 2. sınıf tren biletini önceden alırım derseniz, ayakta kalma hatta içeri alınmama riskiniz var. Çünkü tren biletleri mafyanın elinde. 1.nci sınıf bileti olan turistlerin 1.nci sınıfa alınmamaları ve ayakta 2.nci sınıfta gitmek zorunda kalmalarına şahit oldum. Ha en garanti 2.nci sınıf derseniz, istasyondaki kalabalığı yaracak ve oturmanızı sağlayacak bağlantıları (girişte) olan bir rehbere ihtiyacınız olacağı kesin.

Tamam tren olmadı otobüs derseniz, tercihlerinize saygı gösteririm. Ama duraklarda durmayan ve ancak bineceğinizi anlayınca sadece yavaşlayarak kapısını açan ve sizin o otobüse atlayarak asılarak binmek zorunda olduğunuz ve yine içinde sıkış tıkış, ayakta, ter kokuları içinde gidebileceğiniz bir yolculuktan bahsediyorum.

Bu nedenle Sri Lanka’ya gitmek isterseniz, internetten gidilecek yerlere bakarım, listemi hazırlar giderim şeklinde bir hayal kurmayın. Eğer zamanınız bol değilse.

Bu arada Hindistan kadar olmasa da, Sri Lanka’da da temizlik sorunu var. Eğer iyi otellerde –iyi otelden kastım 4 hatta 5 yıldızlı oteller- kalmıyorsanız, yeşillik, salata, sulu yemeklere fazla itibar etmeyin, açık su veya içecekleri içmeyin sadece kapalı şişelerden su veya diğer içecek ihtiyacınızı karşılayın.

Gitmeden önce, bol miktarda ıslak mendil ve sivrisinek ilacı götürün yanınızda. Herhangi bir aşıya eğer 10-15 gün kadar kalacaksanız gerek yok ama daha fazla kalacaklar bu konuyu araştırmalı. Sağlık Bakanlığının Seyahat Sağlığı sitesinden araştırabilirsiniz.

Sri Lanka gezisi, başkenti Colombo’ya gidip oradan diğer şehirlere devam etmeniz gereken bir turu içeriyor. Bu nedenle, planınızı ona göre yapın. Kanımca 10 günden az tatillerde sınırlı sayıda şehir görürsünüz. Tabii şehir dediysem, sakın bizim şehirler gibi düşünmeyin En iyisi, bizim en kötü ilçelerimize benzeyen türden. Yapılaşması, trafiği, fazla vakit geçirilecek mekanının olmaması şehirleri –belki de kasaba desek daha iyi olur- gözden düşürüyor.

Şehirlerin içinde veya civarında gezilecek olan bazı tapınaklar, görülecek yerler aslında gezinin parçasını oluşturuyor ki bu da ciddi biçimde ulaşım konusunun çözülmesini gerektiriyor.

Bizim turun rotası Colombo, Anuradhapura, Habanara, Kandy, Nuwara Eliya, Ella Bentota ve tekrar Colombo şeklindeydi.

İnternette istediğiniz tüm detayları bulabilirsiniz. Ama ana başlıklarla bu rota üzerinde neler yapabileceğinizi size özetlemek istiyorum.

Colombo, şehir turu yapıp, İngilizlerin zengin evlerini görebilirsiniz. Onun dışında sadece Odel adında bir alış veriş merkezi var. Çok fazla beklentiniz olmasın. Bir de sahil kenarındaki otellerden birinde biranızı yudumlayabilirsiniz. Colombo’dan 4 saatlik bir yol ile –yanlış anlaşılmasın km olarak fazla değil bu şehir araları ama yolların bozukluğu devamlı şehir içlerinden geçilmesi ve sorunlu trafik yavaş gidilmesine neden oluyor- Anuradhapura’ya varıyorsunuz.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki, Anuradhapura’da, Buddha’nın aydınlanma ağacı olarak bilinen kutsal yaban inciri Sri Maha Bodhi ve kutsal tapınaklarına verdikleri genel isim ile Stupaları ziyaret etmelisiniz. Ayrıca jeep safari yapıp, filleri doğal ortamlarında gözlemleyebilirsiniz.

Kandy’ye doğru yola çıkarken, UNESCO Dünya Miras Listesindeki Dambulla Mağara Tapınakları listenizde olsun. Sigiriya Aslan Kayası’na da tırmanmayı unutmayın. Ayrıca Buddha Kutsal Diş Tapınağı da özellikle fotoğraf çekenler için mutlaka akşam üstü gidilmesi gereken bir tapınak.

DSC_8912-960x641

Nuwara Eliya’ya vardığınızda Kandy’den Ella’ya 2 saatlik tren yolculuğu yapabilirsiniz. Çok güzel fotoğraflar alınabiliyor. Ama tren yolculuğu konusunda yazımın başında söylediklerim aklınızda olsun.

Nuwara Eliya’dan Ella Bentota’ya kadar 8 saatlik bir yolculuk var. Ama dediğim gibi bu 8 saati eğlenceli hale getirebilirsiniz. Yol üzerinde çay tarlalarında çalışanlar, şelaleler ve manzara inanılmaz güzel fotoğraflar veriyor. Bunun yanı sıra yine yol üzerinde giderken, rafting yapabilirsiniz, Mlesna Tea Castle’ı gezebilir, çay tadımı yapabilir ve istediğiniz çayı alabilirsiniz.

IMG_8004-960x720

Ella Bentota’da mutlaka river safari yapmanızı tavsiye ederim. Bu safari sırasında water monitor dedikleri su sürüngenleri, şanslıysanız –yoksa şanssız mı J- timsahları, çeşit çeşit renklerde kuşları ve ağaçlardan sarkan büyük yarasaları gözlemleyebilir ve fotoğraflayabilirsiniz. Ayrıca, 1 günlük kaplumbağalarını denize bırakma ayrıcalığına da erişmelisiniz. İnanılmaz güzel bir deneyim.

IMG_8428-960x720

Ve sonunda Colombo’ya geri dönüp ki bu da en fazla 1,5 saatlik falan bir yol, dönüş uçağınıza yetişebilirsiniz.

Bu arada eğer sizi fillere bindirmeye çalışırlarsa binmeyin. Çok küçük yaşta zincirlere bağlayıp kaçmalarını engelliyor ve o zincirlerle büyütüyorlarmış. Sonrasında zincirler bir yere bağlı olmasa bile sahibi ne diyorsa onu yapıyorlar. Bu tür bir etkinliği desteklemek isteyeceğinizi düşünmüyorum.

Stupa denen tapınakları ziyaret içinise bazı koşullar var. Örneğin beyaz giyinmek gibi. Beyaz “saygı” anlamına geldiğinden yerli halkı tamamen beyazlar içinde göreceksiniz ama siz beyaz tşört ve/veya beyaz etek veya pantalon ile girebilirsini ama tamamen beyaz olmak isterseniz bu da sizin tercihiniz. Bu arada tapınaklara girerken bilmeniz gereken iki konudan biri, tşörtlerinizin kolunuzun bir bölümüne kadar inen kola sahip olmaları gerektiği yani kolsuz veya japone kollu tşörtlerinizi kapatmanız gerekir. Ve şortlarınızın ya da eteklerinizin diz üstünde olmaması gerekir. Diğer konu ise, tüm bu alanlara girerken ayakkabılarınızı çıkarıp bir yere bırakmak zorunda olmanızdır. Tüm alanı –evet toz, toprak, yağ mumu damlamış olabilir- çıplak ayakla geziyorsunuz. Bu nedenle eğer ayakkabıda ısrarcıysanız ayağınıza bir çorap giyin çorap ile gezinin ve çorabı sonra atın. Ya da bir terlik ile tapınağa gelip, çılak ayakla gezinin, terliğe altı pis ayaklarınız ile basmak sizi o kadar rahatsız etmeyecektir.

Otellere gelince; Colombo’da Cinnamon Grand Colombo iyi konfor sağlıyor.

Anuradhapura’da Palm Garden, bungalowlardan oluşuyor. Odanıza giderken peşinizden maymunlar eksik olmaz. Bunlar beni ne kadar seviyor falan diye düşünmeyin elinizdeki o muzu verin. Muzun peşine düşerler, maymunlu köyün muzcusu gibi arkanızda sıra oluştururlar. Saldırmıyorlar korkmayın ama o muzu verin.

IMG_7167-960x720

Heritance Kandalama tam bir dinlenme oteli. Kesinlikle kalmanızı tavsiye ederim. Gece doğaya açık koridorlarında maymunlar dolaşıp pet şişe falan yuvarlayacaktır, hiç korkmayın. Ama sonsuzluk havuzunda şöyle bir akşam üstü serinlemesi yapmanız gerekir.

Kandy’de Cinnamon Hotel tavsiyemdir. Bu hotelde maymunlar falan dolaşmaz. Klasik standartlarda güze bir otel.

Nuwara Eliya’da The Grand Hotel tam bir ingiliz oteli. Konforu gayet iyi. Şhir merkezinde sadece görülecek yer olarak Victoria Park var.

Ella Bentato’da ise okyanus kenarında harika bir hotel tavsiye ediyorum. Cinnamon Bey Hotel Yalnız kumsalda şöyle romantik bir yürüyüş yapayım falan derseniz, hayal o. Kapıdan kumsala adımınızı attığınız anda tüm kumsalı saran seyyar satıcılar kumsal boyunca size eşlik ediyorlar, bilginiz olsun.

Tüm bunları kendi başınıza yapabilirsiniz elbette ama dediğim gibi, konforu ne kadar sevdiğiniz, zamanınızın ne kadar geniş olduğu ve belirsizlikleri ne kadar tolere edebildiğinize göre değişecektir. Bu nedenle isteyenler yerel rehber Sumit Jayawardena ile iletişim kurarak da tur planı hazırlayabilir ve ondan yardım isteyebilirler. İyi ve dürüst bir rehberdir. E-posta ile iletişim kurabilirsiniz. sumithxxl@gmail.com e-posta adresi ve ingilizceye hakimdir.

O zaman şimdiden iyi yolculuklar, bol maceralar….

Fotoğrafları merak edenler için instagramdaki hesabımız @haylazgezginler  sizi bekliyor.

Share Button