Beyaz Yakalı’nın Dijital Dünya ile İmtihanı

funda inkaya

Bilgisayar donanımı, yazılımı, internet ve cep telefonlarını ne kadar etkin kullanabiliyorsunuz?

Elinizdeki araçların hiç kullanmadığınız özellikleri var mı?

Sizin için sadece sahip olmak yeterli mi?

Aradığınız bir bilgiyi, binlerce bilgi arasından nasıl buluyorsunuz?

Bulduğunuz bilginin doğru olup olmadığını nasıl kontrol ediyorsunuz?

Bilgiyi, nasıl değerlendiriyorsunuz, ihtiyaçlarınıza nasıl entegre ediyorsunuz?

Tüm bu bilgiler arasından nasıl bir sentez yapıp, bunları nasıl bir araya getiriyor ve bu bilgileri nasıl sunuyorsunuz?

Tüm bunların ne kadarını yapabiliyorsunuz?

Sadece bilgisayarı açıp, bir iki internet sitesine girip, bir kaç word ve excelde bilgi girişi yapıyorsanız, dijital okur yazar olur musunuz?

Dijital okur yazarlık için;

“dijital teknolojileri kullanarak bilgi üretmek ve mevcut bilgileri etkili ve eleştirel bir biçimde değerlendirmektir” denmektedir. Tüm bu süreçte, bilgisayar donanımı, yazılımı, internet ve cep telefonu kullanılır. Elbette sadece sahip olmak veya kullanmak dijital okur yazarlık için geçerli yeti değildir. Aynı zamanda bilgiyi etkin şekilde bulma, kullanma, değerlendirme, özetleme, sentezleme, oluşturma ve sunma becerilerini kapsar. Yüzyıla özgü ve her gün geliştirilmesi gereken bir yetkinliktir.

Teknolojinin içine doğmamış nesil bile, azimle, elinden geldiği ve anladığı kadar dijital okur yazar olmaya çalışırken, yeni nesillerin dijital okur yazarlıktan uzak olması, iş hayatında ciddi zorluklarla karşılaşmalarına sebep olmaktadır..

Bir çok işe alım görüşmesinde karşılaştığım bir durumdur, adaylar office programlarının bir çoğunu bildiğini söylerler, hatta internet çıktığında, “internet kullanmak” adlı bir beceri geliştirmişlerdi ve bunu özgeçmişlerine yazarlardı.

Eğer, bu konuda sınavlar yapmıyorsanız, işe alım yaptıktan sonra hiç de tahmin ettiğiniz gibi olmayabilir. İşe alım profesyonellerine tavsiyemdir, sakın ola ki, her gün ellerinde telefonlarla, devamlı mesajlaştıkları ve sosyal ağlarda paylaşımda bulundukları için, yeni nesilin, çok iyi dijital okur yazar olduğunu var saymayın.

Bilgisayar kullanımından anladığı, sosyal ağlarda, video, fotoğraf paylaşmak olan gençler, önlerine çok fazla makro işlemler olmasa bile bir excel koyduğunuzda,  elleri ayaklarına dolaşabilmektedir. Ya da, bir kanun maddesi ile ilgili araştırma yapmalarını istediğinizde, sanki uzay aracı kullanmalarını istemişsiniz gibi, heyecanlanmakta, o kendilerine güvenen kişi gitmekte, yerine sanki beş yaşında bir çocuk gelmektedir.

Bazen, bir araştırma yapmalarını istersiniz, Google’da ilk sayfada çıkan forumdan buldukları bilginin doğruluğundan hiç şüphelenmeden önünüze koyabilirler. Google’da ilk sayfada yer almak bir reklam ve maliyet işidir. Içeriğindeki bilgilerin doğruluğunu garanti etmez. Ama bir sonraki sayfaya geçmemek, bulduğu bilginin gerçekten istediği aradığı ihtiyacı karşılayacak içeriğe sahip olup olmadığını kontrol etmemek, bulduğunun doğruluğunu araştırmamak, işi oldukça karmaşık hale getirebilmektedir.

Bazen, şirketlerin standart formatlarını kullandıkları için, herhangi bir dokümanı baştan aşağı yaratmamış olabilmekteler. Siz yaratıp ellerine vermelisiniz ki, onlar da içini doldursun. Standart formatta bir power point sunum hazırlayan kişi, bir iş görüşmesinde rahatlıkla “power point kullanıyorum” diyebilmektedir. Doğru da söylüyor. Fakat işe alımlarda bizler bu konuda biraz daha detaylı sorular sormaz isek ve pozisyon için dijital okur yazarlık da çok önemli ise -ki artık hangi pozisyon için değil ki?- hayal kırıklıkları yaşayabiliriz.

Ve özellikle işe alım yapan profesyonellere sesleniyorum, firmanız için dijital okur yazarlık önemli ise, sadece sözel olarak sorduğunuz soruya verilen cevap ile yetinmeyin, adayı mutlaka bilgisayar başına oturtun.

Yabancı dil için, okuma, yazma, anlama, konuşma ve bunların da dereceleri varken, dijital okur yazarlık da artık bir başka dil olarak kabul edilmeli ve bu dilin de, bulma, kullanma, yazma, sentezleme, değerlendirme, oluşturma ve sunma yetkinlikleri ve bunların dereceleri olmalıdır.

Sonuçta elimizdeki yüksek teknolojiye sahip araçların %5’ini kullanıyor olmak (ki o zaman bu kadar üstün teknolojiye neden bu kadar para veriyoruz) ve bu yüzde ile hayatımızı idame ettirmeye çalışmak; bireysel performansımızdan tutun da, şirket verimliliği ve ülke ekonomisine kadar uzanan  can alıcı sonuçlar doğurmaktadır.

İddiam o dur ki, verimlilik hesaplamalarında yer alması gereken kalemlerden biri de, şirketlerin insan kaynağının dijital okur yazarlık oranı olmalıdır. Ve elbetteki, insan kaynaklarının da, fonksiyonel yetkinlikleri arasında yer almalıdır.

Share Button