Eğitmeninizi nasıl alırdınız?

Bir yetişkin olarak, gittiğiniz eğitimlerden, özellikle eğitimcilerden ne beklersiniz? Bir eğitmenin, uzmanı olduğu konuyu size aktarabilmesi için hangi davranışları sergilemesi gerekir? Hangi bilgi ve becerilere sahip olması gerekir?

Hemen aklınıza tabiri yerinde ise, “tadı damağınızda kalan bir eğitim” ya da kuvvetle muhtemel “zamanınızı boşuna harcadığınızı düşündüğünüz” bir başka eğitim gelmiştir bile…

Genelde, eğitimlerden, “eğitim çok iyi idi, ay çok kötü idi, sıkıldım, çok eğlenceliydi, ben bile daha iyisini yapardım vs” gibi bir çok düşünce ile ayrılıyoruz. Elbette katılımcı olarak bize ve eğitim mekanına bağlı bir çok parametre söz konusu. Fakat bunlardan biri var ki işte o bizi o eğitime katıldığımıza pişman da eder, özellikle o eğitmenin eğitimlerini almak için motive de eder. O şey işte, eğitmenlerin “yetkinlikleri”dir.

Lafı daha fazla uzatmadan, yetişkin eğitimi veren eğitmenlerin o eğitimi daha iyi verebilmeleri için hangi davranışları göstermeleri gerekiyor hep beraber bir bakalım isterseniz.

Öncelikle eğitmenliğin temel döngüsüne bakacak olursak; eğitmen bilgi sahibi olmak için öğrenir, öğrendiklerini aktarmak için planlama yapar, bu yaptıklarını sunar, sunumlar sırasında; dinler, gözlemler, geri bildirim verir, geri bildirim alır, eğitimleri değerlendirir ve tüm bu aldığı veriyi bir sonraki eğitimini daha iyi yapmak için kullanır.

Şimdi bunun üzerinden hangi aşamada hangi davranışları sergilemesi gerekir, detaylandıralım.

Eğitmen önce ÖĞRENİR. Bu nedenle sürekli öğrenme ve kendini geliştirmeye açık olmalıdır. Bir eğitmen, kendini geliştirmesi gereken alanlarını iyi bilir. Kişisel gelişim ve teknik ihtiyaçlarını belirler, sürekli geliştirir. Sunuş becerileri, materyal kullanımı, bilgi teknolojileri kullanımı ve bilgisi, sosyal medya kullanımı ve en önemlisi uzmanı olduğu konu ile ilgili kendini sürekli güncellemesi ve gelişmeleri takip edebilmesi gerekmektedir.

Uzmanı olduğu bu bilgileri aktarmak için bir plana ihtiyacı vardır. İş ve zaman planlama yetkinlikleri, bu süreçte devreye girer. Eğitmen, içerik ve aktarma stilleri ile eğitimden beklenen hedeflere ve her bir katılımcının profiline uygun eğitim planı yapar. Eğitmen, grubun ihtiyaçlarına ve kaygılarına duyarlıdır. Eğitimi, göreve odaklanmış ve belirlenen zaman dilimleri içinde tutmak için gerekli olan stratejileri bilir. Eğitimin ihtiyacını belirleyebilmesi için yaptığı çalışmalar, analitik düşünce yetkinliğini devreye sokar. Koordinasyon, planlama bu süreçte devreye giren en önemli yetkinliklerdir.

Planlama sonrası bu bilgilerin sunulması gerekir. Geçmiş deneyimleri ve uzmanlık alanlarını, organizasyonun ve/veya katılımcının strateji ve eğitimin amaç ve  hedeflerine uygun şekilde paylaşır. Bu noktada yazılı iletişim ve sunum becerileri kadar, diksiyon ve profesyonel imaj da ön plana çıkar.

Sunum sırasında, kendini iyi ifade edebilmeli ve özellikle etkin dinleme yapabilmelidir. Yani sadece söylenenler değil, aynı zamanda katılımcıların beden dilleri, jest ve mimiklerini de iyi okumalıdır. Tabii sadece okumak değil, etkin dinleme sonucunda aldığı geri bildirimler ile eğitimi yönlendirebilmelidir. Gerektiğinde katılımcıyı ikna edebilmeli ve sınıf hakimiyetini iyi kurabilmelidir.

Yine eğitim sırasında gözlem, yönlendirme ve yaratıcılık yetkinliklerini iyi kullanabilmelidir. Eğitmen, ortamı ve katılımcıların yeni bilgi, gelişme ve ustalık aşamalarını gözlemleyebilmeli ve eğitimi ona göre anlık tasarlayabilmelidir.

Eğitimin, amaç, hedef ve odağından sapmaması için gerektiğinde katılımcıları yönlendirebilmeli ve eğitimin gidişine uygun olarak içerik ve varsa yapılacak etkinlikler, uygulama ve testlerde değişikliklere gidebilecek yaratıcılığa sahip olmalıdır.

Eğitim sırasında veya sonrasında, geri bildirim verebilmeli ve alabilmelidir. Geribildirim verme tekniklerine sahip olmalıdır. Kendisi de geri bildirime açık olmalı, katılımcı davranışlarını kişiselleştirmemelidir. Aldığı geri bildirimleri, kendi kişisel gelişimine katkıda bulunacak şekilde yorumlamalıdır.

Değerlendirme ve analiz yetkinliğine sahip olmalıdır. Bu yetkinliklerini; hem eğitim öncesi, eğitim hedef, amaç, katılımcı profili, sayısı ve eğitim ortamını analiz etme, ihtiyaci analiz etme ve eğitim planını ona göre yapma süreçlerinde, hem eğitim sırasında katılımcıları ve ortamı analiz ederek, katılımcıları odak içerisinde tutma ve gerektiğinde eğitim yöntemini değiştirebilme, hem de eğitim sonrası, öz değerlendirme yapmak üzere kullanır.

Son olarak tüm bu analiz ve değerlendirme yetkinliği sonucunda öz değerlendirme sonrası, sürekli öğrenme ve kendini geliştirme çarkına döner.

Ve elde ettiği bilgiler ile “bir sonraki eğitimde neleri daha iyi yapması gerekir, neleri değiştirmeli, nelerin aynı kalması gerekir” sorularına cevap vererek eğitime ve kendi davranışlarına dayalı sürdürülebilir öğrenme sürecine girer.

Aslında bir eğitmen, sadece uzmanı olduğu konusundaki bilgi becerisi değil, bunları sunarken göstereceği davranışlar nedeni ile kendi kişisel gelişimi ve katılımcıların öğrenme dinamiklerini ve katılımcı psikolojisini de iyi biliyor olmalıdır. Aynı zamanda teknik araç gereçleri ve bilgisayar sistemlerini iyi kullanabiliyor olması, katılımcıların kendisine ayrıca güven duymasına neden olacaktır.

Elbette her mesleğin zor yanları olduğu gibi yetişkin eğitmenliğinin de oldukça zor yönleri vardır. Sadece bir konuda uzman olup bunu aktarmaya çalışmak, kişiyi iyi bir eğitmen yapmamaktadır. Özellikle de karşımızdaki kişiler, profesyonel iş yaşamından zaman ayırıp, farklı deneyimler kazanmak ve olabildiğince farklı bir şeyler öğrenmek ve bunları ertesi gün kullanabilecekleri şekilde yorumlayabilmek, umudu ile gelmişler ise…

Yetişkin eğitimlerinde “etkili, akılda kalıcı, profesyonel bir eğitmen” olmak isteyenler için, önlerinde oldukça zor ve uzun bir yol var gibi görülüyor.

Share Button