Siz hiç gönül rahatlığı ile…

Yıllar önce odamı paylaştığım bir İş Geliştirme Direktörü arkadaşım vardı. Kendisinden çok şeyler öğrendim.

Birlikte bir sene kadar beraber çalıştık ve bana bakış açımı farklı bir yönde geliştirmeme sebep oldu.

Hiç unutmam, bir proje ile ilgili ben de ona insan kaynakları seviyesinde yardım ettiğim bir dönemde, tıkandığımız bir noktaya gelmiştik. Bir kaç gün “ne yapılabilir” sorusu üzerine olabilecek en saçma olsa bile fikirlerimizi konuşuyorduk. Ben en saçma fikirlerimizi bile hiç çekinmeden paylaşalım denilen zamanların insanı olduğumdan, gerçekten de bir tane şartlarımıza en uygun olan fikri çıkarttım.

Fikri evirip çevirip faydalanacağımız hale getirdik.

Projenin sahibi iş geliştirme direktörümüzdü. Ben sadece ona insan kaynakları çerçevesinde yardımcıydım. Buna rağmen, yönetim sunumunda beni de toplantıya dahil etti, fikri benim bulduğumu söyledi. Bu projede benimle birlikte çalışmak istediğini iletti.

O gün benim için inanılmaz bir gündü.

Davranışına çok şaşırmıştım öyle ya, normalde (!) alıp o fikri bir güzel kendisinin-miş gibi pazarlayabilir, üzerinden kendi reklamını yapabilirdi. Aslında bana normal-miş gibi gelenin anormal olması değildi beni şaşırtan, hayatımda ilk defa işe yarar bir fikir yarattıktan sonra o fikrin peşinde koşmadan bana ithaf edilmesiydi beni şaşırtan. İtiraf edeyim bu kadar kolay olmasına da çok şaşırmıştım.

Arkasından “o fikir benimdi, bilmem kim bey sahip çıktı, bak benim adımı da hiç anmadı, kendi fikri –imiş gibi fikrimi kullandı” falan demeden, yorulmadan, yarattığım şeye sahip çıkanların işe yaramaz hale getirmeleri yüzünden sonradan kendi yarattığım şeye sırtımı dönmeden, işe yaramaz hale geldiğini anladıklarında fikri yaratanın ben olduğumu hatırlayanlara aslında fikri kendilerinin bozduğunu anlatmaya çalışmadan yani bir dizi anlamsız süreci yaşamadan, bir fikir yaratmanın rahatlığını hissetmiştim.

Tabii bu, bir yazıya örnek olacak kadar nadir bir davranış.

O zamandan beri fikir üretmedim mi, çok ürettim, çok proje yaptım, çok kişiye yardımcı oldum devam da ediyorum. Ama biliyorum ki, ürettiğim veya üreteceğim o fikirler başkaların-mış gibi olacak. Hala oluyor.

Ben bunu biliyorum. Ama içimde şu yaşamımda bir kere bile olsun “o benim fikrimdi” demeye gerek kalmadan üretmenin zevkini tattım.

Darısı henüz tadamayanların başına….

Share Button